FHM Dergisi Ceza Röportajı
“Gençlerin illegal şeylerden uzak durması için onlara alternatif sunuyoruz. En büyük suçları rap olsun gençlerin bence.”
“Tepkilere tepkiyle karşılık veriyorum. Allahtan müziğim var ki, fazla illegal şeylere yönelmeden, nefreti, öfkeyi, hırsı hep müziğime yansıtabiliyorum.”
“Nefret zamanında yapsam bu düetleri belki popüler olmak adına yaptığımı iddia edebilirlerdi ama şimdi alakası yok.”
RÖPORTAJI YAYINLAMAMIZA İZİN VEREN FHM MAGAZİN , OBEN BUDAK VE DİDEM TAMAR'A TEŞEKKÜRLER...
CEZA
İnsanı uzak kılan, insana tuzak kuran bu şehirin sokaklarında yetişmiş en genç halk ozanıyla yapılmış bir röportaj. Şimdinin en fazla parıldayan taşı çok yakında dünyayı sallarsa hiç şaşırmayın.
Hayata dair hangi konuda en iyisin diye bir soru sorsanız bana hiç düşünmeden müzik diye cevap verebilirim. Ne şu anda ekmeğini yediğim gazetecilik mesleğinde ne de hayatın başka bir dalında böyle bir iddiam yoktur. İyi bir müzik dinleyicisi ve takipçisi olduğumdan da yelpazeyi oldukça geniş tutmuşumdur. Yaşıtlarımın en favori şarkısının “Yağ satarım-bal satarım” olduğu dönemlerde evde yükselen Boney M sesleri, engin dış kaynaklı müzik bilgimin yapı taşlarını oluşturmuştur. Sonrasında bir türkçe müzik kanalında krallar gibi yayın yapmam türkçe müzik konusunda, iki sene türkü söylemekten çok hoşlanan müthiş sesli biriyle beraber olmam da Türk Halk Müziği konusunda bilgilerimi geliştirdi. Akabinde konservatuarda aldığım klasik müzik eğitimi puzzel’ın önemli bir bölümünü tamamlarken, damarlarımda taşıdığım Türklüğün verdiği arabesk kan da arabesk müzik hakkında bir fikrim olmasını sağladı. Bunların hepsini aynı bünyede barındıran ve dünya müziğindeki değişim kıvılcımlarını takip etmekten çok hoşlanan biri olarak hip-hop dalgasından hiçbir zaman etkilenmemiştim. Dünya Eminem’le yıkılırken ben onun tek şarkısını bilmem mesela. Sokakta dolaşırken duyduklarımdan bir kulak aşinalığı var elbet ama hepsi bu. Bu belki de şarkı söylemeyi çok sevdiğimden, sözlerini bilsem de söylemeyi beceremeyeceğim bir şarkıya eşlik etmek çok cazip gelmemiş olmasından da kaynaklanır, bunu çok düşünmedim açıkçası ama hiç elektrik alamadım şu hip-hop’tan. Ta ki O’na kadar. Tam hatırlamıyorum, Mercan Dede ya da Arkın Allen’ın (bu iki müzisyeni hep karıştırırım!) konserinde rastladım ona. Sahneye çıkmasıyla tüm alanı kaplayıp seyircinin tamamını ele geçirmesi bir oldu. Uzun süredir bir canlı performanstan bu kadar etkilenmemiş bendeniz ağzım açık bir şekilde ağzından saniyede dört kelime dökülen, ama yine de anlaşılır olan bu adamı izledim. Üç tane şarkıya eşlik edip sahneden indiğinde içimde oluşmuş müthiş coşkuyla beraber ben ve diğer seyirciler hala onu alkışlıyorduk.
Bu konser sonrasında onunla tanışıp sahne performansı konusunda onu tebrik etmek geldi içimden. Sonraki haftalarda müthiş başarılı yeni albümü de piyasaya çıkınca onu bu sayfalara davet etmek farz oldu. Aslında hip-hop konusunda hiçbir bilgiye sahip olmamak onunla kurulacak kontağa zararlı olur mu diye düşündüm ilk anda ama karşılaşınca zaten geçmiş senelerde tanışmış olduğumuzu hatırlayıp rahatladık. Hoş tanışmasak da farketmezdi. İnsanı uzak kılan, insana tuzak kuran bu şehrin toprağında onun Servet’i benim de Müge’m yatarken birbirimizi anlamamıza imkan yok.
Oben Budak : İlk başta şunu belirteyim, yaptığın müzikten çok fazla bir şey anlamıyorum ama işindeki başarından dolayı sana çok büyük saygı duyduğum için buraya geldim. Bu yüzden saçma bir soru sorarsam bu cahilliğimdendir kusura bakma.
CEZA : Sağolasın.
OB : Sana kadar bu müziğe sıcak bakmazdım ama o Mercan Dede konserinden sonra çok etkilendim açıkçası. Sahnedeki Ceza’yla başlayalım mı, senin için de önemli anlar sanırım onlar.
CEZA : Evet, kesinlikle. Albüm kayıtlarına nazaran daha iyi olan şeyler zaten sahnede gerçekleşiyor. Seyirciyle bire bir, göz göze olduğun zaman, yaptığın işte hemen tepki aldığın zaman çok daha iyi oluyor. Ben de sahnede albüm kayıtlarından üç dört kat daha iyi oluyorum. Kendi evim gibi adapte olabiliyorum sahneye, oldukça rahatım.
OB : Şarkılarının çoğunda başkaldıran bir durum var ya, günlük hayatında da böyle muhalefet misindir hep?
CEZA : Onlar benim kendi iç düşüncelerim, insanlarla paylaştığım duygular. Neysem oyum gibi bir şey. Kendi savunduğum düşünceleri, kendimi anlatıyorum o şarkılarda. Müzikle beraber düşüncelerimi de destekleyen insanlar konserlerime geliyorlar, beni destekliyorlar.
OB : Her an kavgaya karışacakmış gibi bir halin var.
CEZA : (Gülüyor) Normalde de çok sinirli bir insanımdır. Yetişme tarzından ya da büyüdüğüm yerden dolayı belki de. Tepkilere tepkiyle karşılık veriyorum. Allahtan müziğim var ki, fazla illegal şeylere yönelmeden, nefreti, öfkeyi, hırsı hep müziğime yansıtabiliyorum. Bu bir şans.
OB : Neden bu adı seçtin peki? Sonradan sahne için ya da başka nedenlerden isim değiştirmeyi anlayabilirim de, Ceza’nın anlamı ne? Kendini bir ceza olarak mı görüyorsun, yoksa cezalanan anlamında mı?
CEZA : Bir mecaziyet var tabii işin içinde. Bu işte müzik yapanların yüzde doksan dokuzunun lakabı var. Kural gibi bir şey, mecbur değil tabii ki ama benim de çok uzun süredir lakabım var. Anlam olarak da çok iyi. Bir metafor var işin içinde. Ceza veriyorum karşımdakine.
OB : İlk kimi dinledin de bu kadar etkilenip hip-hopta karar kıldın?
CEZA : İlk dinlediğimde bilinçsizce dinledim. Run DMC, Salt’n Pepa, L.L. Cool J. Sonrasında da Public Enemy. Birçok grup var aslında, saysam bitmez şimdi. Sonra 95 yılında daha bir seçici oldum. Ufak tefek sözler yazmaya başladım. Kendi cebimden paralarla demolar yaptım. Yardım eden yoktu, bu işi öğretebilecek biri yoktu. Kendi duyduğum şekilde yaptım müziğimi. Her yaptığım iş öncekinden daha iyi oldu. Şimdi de özgürlüğümü kazandım artık rahatım. Manevi olarak çok haz alıyorum, sevdiğim işi yapıyorum sonuçta. İlk başladığım zamanlarda insanlara zor beğendiriyordum. Aramızda fark var tabii ki yabancı rap yapanlarla. Daha sonra zaman ilerleyince kendi aramızda konserler vermeye başladık, yirmi kişi geldi hatta en başta.
OB : Kendi arkadaşlarına mı verdin konseri?
CEZA : Evet, daha sonra başka bir hal aldı. Avrupa yakasından arkadaşlar gelmeye başladı.
OB : İki yaka arasında fark var değil mi?
CEZA : Eskiden vardı ama Fuchs’la birleşince işler değişti, çok çocuksu bir olaydı zaten. Kazandığım bu başarıda iki yakanın da hakkı var. Benim de payım var tabii ama daha çok beni destekleyenlerin başarısı. İnanılmaz bir gençlik geliyor. Diyarbakır’da, Elazığ’da konserler verdim, müthiş bir potansiyel var. Gençlerin hayatına alternatif bir kültür sundum ben. Bu kültürde müzik var, grafiti var, dj’lik var. Bir de rap müzik var. Gençlerin illegal şeylerden uzak durması için gençlerE bu alternatifi sunuyoruz. En büyük suçları rap olsun gençlerin bence.
OB : Yaptığın düetler için sana kızdı mı peki çevren?
CEZA : Evet, düet yaptım, popüler oldum ama bunlar kaçınılmaz şeylerdi. Zaten yapılabilecek en iyi işi yaptım. Bu işi benden daha iyi yapabilecek biri yok Türkiye’de. Birçok Amerikalı’yla kıyasladığım zaman da bunu görüyorum. Hatta müziğimiz daha da iyi, sadece dilimiz farklı. Vurgu bakımından ve duygu bakımından daha biR derinlik var türkçemizde. Anadoludaki aşıklar döneminden başlayan özel bir durum var. Nefret zamanında yapsam bu düetleri belki popüler olmak adına yaptığımı iddia edebilirlerdi ama şimdi alakası yok.
OB : Senin konuşman eskiden de bu kadar hızlı mıydı?
CEZA : Evet, hızlı konuşurum.
OB : Antremanı var mı bu işin?
CEZA : Rap yapmak için bence gerekli. Rap de konuşmayla alakalı bir iş olduğu için lazım. Ama ben kendi adıma formalize ettim işi. Aynı bizim edebiyatımızdaki gibi kendimce koyduğum kurallar var.
OB : Oturup uzun uzadıya yazıyor musun bu sözleri yoksa spontane mi gelişiyor her şey?
CEZA : İki türlü de gelişiyor.
OB : Peki sana ince uzun boylu, siyah saçlı, akrep burcuna sahip birine sinir sinir sözler üretmeni istesem yapabilir misin yani hemen?
CEZA : Tabii ki, ama normalde ilk önce şarkının üstüne yazmak daha iyi oluyor.
OB : Özel hayatında da hep hip hop mı dinlersin?
CEZA : Yok, çok az dinlerim. Genelde new age ve klasik müzik dinlerim. Tabii ki rock ve punk da.
OB : Çok güzel bir yoldasın, ben sana iyi yolculuklar diliyorum, respect!
CEZA : Çok çok teşekkür ederim sağol.
RÖPORTAJ : OBEN BUDAK FHM MAGAZİN EKİM SAYISI...
6/26/2006 12:56:18 AM
“Tepkilere tepkiyle karşılık veriyorum. Allahtan müziğim var ki, fazla illegal şeylere yönelmeden, nefreti, öfkeyi, hırsı hep müziğime yansıtabiliyorum.”
“Nefret zamanında yapsam bu düetleri belki popüler olmak adına yaptığımı iddia edebilirlerdi ama şimdi alakası yok.”
RÖPORTAJI YAYINLAMAMIZA İZİN VEREN FHM MAGAZİN , OBEN BUDAK VE DİDEM TAMAR'A TEŞEKKÜRLER...
CEZA
İnsanı uzak kılan, insana tuzak kuran bu şehirin sokaklarında yetişmiş en genç halk ozanıyla yapılmış bir röportaj. Şimdinin en fazla parıldayan taşı çok yakında dünyayı sallarsa hiç şaşırmayın.
Hayata dair hangi konuda en iyisin diye bir soru sorsanız bana hiç düşünmeden müzik diye cevap verebilirim. Ne şu anda ekmeğini yediğim gazetecilik mesleğinde ne de hayatın başka bir dalında böyle bir iddiam yoktur. İyi bir müzik dinleyicisi ve takipçisi olduğumdan da yelpazeyi oldukça geniş tutmuşumdur. Yaşıtlarımın en favori şarkısının “Yağ satarım-bal satarım” olduğu dönemlerde evde yükselen Boney M sesleri, engin dış kaynaklı müzik bilgimin yapı taşlarını oluşturmuştur. Sonrasında bir türkçe müzik kanalında krallar gibi yayın yapmam türkçe müzik konusunda, iki sene türkü söylemekten çok hoşlanan müthiş sesli biriyle beraber olmam da Türk Halk Müziği konusunda bilgilerimi geliştirdi. Akabinde konservatuarda aldığım klasik müzik eğitimi puzzel’ın önemli bir bölümünü tamamlarken, damarlarımda taşıdığım Türklüğün verdiği arabesk kan da arabesk müzik hakkında bir fikrim olmasını sağladı. Bunların hepsini aynı bünyede barındıran ve dünya müziğindeki değişim kıvılcımlarını takip etmekten çok hoşlanan biri olarak hip-hop dalgasından hiçbir zaman etkilenmemiştim. Dünya Eminem’le yıkılırken ben onun tek şarkısını bilmem mesela. Sokakta dolaşırken duyduklarımdan bir kulak aşinalığı var elbet ama hepsi bu. Bu belki de şarkı söylemeyi çok sevdiğimden, sözlerini bilsem de söylemeyi beceremeyeceğim bir şarkıya eşlik etmek çok cazip gelmemiş olmasından da kaynaklanır, bunu çok düşünmedim açıkçası ama hiç elektrik alamadım şu hip-hop’tan. Ta ki O’na kadar. Tam hatırlamıyorum, Mercan Dede ya da Arkın Allen’ın (bu iki müzisyeni hep karıştırırım!) konserinde rastladım ona. Sahneye çıkmasıyla tüm alanı kaplayıp seyircinin tamamını ele geçirmesi bir oldu. Uzun süredir bir canlı performanstan bu kadar etkilenmemiş bendeniz ağzım açık bir şekilde ağzından saniyede dört kelime dökülen, ama yine de anlaşılır olan bu adamı izledim. Üç tane şarkıya eşlik edip sahneden indiğinde içimde oluşmuş müthiş coşkuyla beraber ben ve diğer seyirciler hala onu alkışlıyorduk.
Bu konser sonrasında onunla tanışıp sahne performansı konusunda onu tebrik etmek geldi içimden. Sonraki haftalarda müthiş başarılı yeni albümü de piyasaya çıkınca onu bu sayfalara davet etmek farz oldu. Aslında hip-hop konusunda hiçbir bilgiye sahip olmamak onunla kurulacak kontağa zararlı olur mu diye düşündüm ilk anda ama karşılaşınca zaten geçmiş senelerde tanışmış olduğumuzu hatırlayıp rahatladık. Hoş tanışmasak da farketmezdi. İnsanı uzak kılan, insana tuzak kuran bu şehrin toprağında onun Servet’i benim de Müge’m yatarken birbirimizi anlamamıza imkan yok.
Oben Budak : İlk başta şunu belirteyim, yaptığın müzikten çok fazla bir şey anlamıyorum ama işindeki başarından dolayı sana çok büyük saygı duyduğum için buraya geldim. Bu yüzden saçma bir soru sorarsam bu cahilliğimdendir kusura bakma.
CEZA : Sağolasın.
OB : Sana kadar bu müziğe sıcak bakmazdım ama o Mercan Dede konserinden sonra çok etkilendim açıkçası. Sahnedeki Ceza’yla başlayalım mı, senin için de önemli anlar sanırım onlar.
CEZA : Evet, kesinlikle. Albüm kayıtlarına nazaran daha iyi olan şeyler zaten sahnede gerçekleşiyor. Seyirciyle bire bir, göz göze olduğun zaman, yaptığın işte hemen tepki aldığın zaman çok daha iyi oluyor. Ben de sahnede albüm kayıtlarından üç dört kat daha iyi oluyorum. Kendi evim gibi adapte olabiliyorum sahneye, oldukça rahatım.
OB : Şarkılarının çoğunda başkaldıran bir durum var ya, günlük hayatında da böyle muhalefet misindir hep?
CEZA : Onlar benim kendi iç düşüncelerim, insanlarla paylaştığım duygular. Neysem oyum gibi bir şey. Kendi savunduğum düşünceleri, kendimi anlatıyorum o şarkılarda. Müzikle beraber düşüncelerimi de destekleyen insanlar konserlerime geliyorlar, beni destekliyorlar.
OB : Her an kavgaya karışacakmış gibi bir halin var.
CEZA : (Gülüyor) Normalde de çok sinirli bir insanımdır. Yetişme tarzından ya da büyüdüğüm yerden dolayı belki de. Tepkilere tepkiyle karşılık veriyorum. Allahtan müziğim var ki, fazla illegal şeylere yönelmeden, nefreti, öfkeyi, hırsı hep müziğime yansıtabiliyorum. Bu bir şans.
OB : Neden bu adı seçtin peki? Sonradan sahne için ya da başka nedenlerden isim değiştirmeyi anlayabilirim de, Ceza’nın anlamı ne? Kendini bir ceza olarak mı görüyorsun, yoksa cezalanan anlamında mı?
CEZA : Bir mecaziyet var tabii işin içinde. Bu işte müzik yapanların yüzde doksan dokuzunun lakabı var. Kural gibi bir şey, mecbur değil tabii ki ama benim de çok uzun süredir lakabım var. Anlam olarak da çok iyi. Bir metafor var işin içinde. Ceza veriyorum karşımdakine.
OB : İlk kimi dinledin de bu kadar etkilenip hip-hopta karar kıldın?
CEZA : İlk dinlediğimde bilinçsizce dinledim. Run DMC, Salt’n Pepa, L.L. Cool J. Sonrasında da Public Enemy. Birçok grup var aslında, saysam bitmez şimdi. Sonra 95 yılında daha bir seçici oldum. Ufak tefek sözler yazmaya başladım. Kendi cebimden paralarla demolar yaptım. Yardım eden yoktu, bu işi öğretebilecek biri yoktu. Kendi duyduğum şekilde yaptım müziğimi. Her yaptığım iş öncekinden daha iyi oldu. Şimdi de özgürlüğümü kazandım artık rahatım. Manevi olarak çok haz alıyorum, sevdiğim işi yapıyorum sonuçta. İlk başladığım zamanlarda insanlara zor beğendiriyordum. Aramızda fark var tabii ki yabancı rap yapanlarla. Daha sonra zaman ilerleyince kendi aramızda konserler vermeye başladık, yirmi kişi geldi hatta en başta.
OB : Kendi arkadaşlarına mı verdin konseri?
CEZA : Evet, daha sonra başka bir hal aldı. Avrupa yakasından arkadaşlar gelmeye başladı.
OB : İki yaka arasında fark var değil mi?
CEZA : Eskiden vardı ama Fuchs’la birleşince işler değişti, çok çocuksu bir olaydı zaten. Kazandığım bu başarıda iki yakanın da hakkı var. Benim de payım var tabii ama daha çok beni destekleyenlerin başarısı. İnanılmaz bir gençlik geliyor. Diyarbakır’da, Elazığ’da konserler verdim, müthiş bir potansiyel var. Gençlerin hayatına alternatif bir kültür sundum ben. Bu kültürde müzik var, grafiti var, dj’lik var. Bir de rap müzik var. Gençlerin illegal şeylerden uzak durması için gençlerE bu alternatifi sunuyoruz. En büyük suçları rap olsun gençlerin bence.
OB : Yaptığın düetler için sana kızdı mı peki çevren?
CEZA : Evet, düet yaptım, popüler oldum ama bunlar kaçınılmaz şeylerdi. Zaten yapılabilecek en iyi işi yaptım. Bu işi benden daha iyi yapabilecek biri yok Türkiye’de. Birçok Amerikalı’yla kıyasladığım zaman da bunu görüyorum. Hatta müziğimiz daha da iyi, sadece dilimiz farklı. Vurgu bakımından ve duygu bakımından daha biR derinlik var türkçemizde. Anadoludaki aşıklar döneminden başlayan özel bir durum var. Nefret zamanında yapsam bu düetleri belki popüler olmak adına yaptığımı iddia edebilirlerdi ama şimdi alakası yok.
OB : Senin konuşman eskiden de bu kadar hızlı mıydı?
CEZA : Evet, hızlı konuşurum.
OB : Antremanı var mı bu işin?
CEZA : Rap yapmak için bence gerekli. Rap de konuşmayla alakalı bir iş olduğu için lazım. Ama ben kendi adıma formalize ettim işi. Aynı bizim edebiyatımızdaki gibi kendimce koyduğum kurallar var.
OB : Oturup uzun uzadıya yazıyor musun bu sözleri yoksa spontane mi gelişiyor her şey?
CEZA : İki türlü de gelişiyor.
OB : Peki sana ince uzun boylu, siyah saçlı, akrep burcuna sahip birine sinir sinir sözler üretmeni istesem yapabilir misin yani hemen?
CEZA : Tabii ki, ama normalde ilk önce şarkının üstüne yazmak daha iyi oluyor.
OB : Özel hayatında da hep hip hop mı dinlersin?
CEZA : Yok, çok az dinlerim. Genelde new age ve klasik müzik dinlerim. Tabii ki rock ve punk da.
OB : Çok güzel bir yoldasın, ben sana iyi yolculuklar diliyorum, respect!
CEZA : Çok çok teşekkür ederim sağol.
RÖPORTAJ : OBEN BUDAK FHM MAGAZİN EKİM SAYISI...
6/26/2006 12:56:18 AM