//-->

gnc-rap

Basatap dergisi Ceza Röportajı

“Biz albümde g.t deyince herkese batıyor ama televizyonlarda sabahtan akşama kadar g.t görüyoruz.”

“Dünyanın cezasıyım”

“Türkiye’de rap’in tarihini yazıyorum şu anda...”

BU RÖPORTAJI YAYINLAMAMIZA İZİN VEREN VE BİZE YOLLAYAN BASATAP DERGİSİNE VE SAYIN SERCAN ÇALIŞKAN'A TEŞEKKÜRLER.....

Röportaj : Yeşim Çobankent

Ceza’yla üçüncü kez bir araya geliyoruz ve ben hayatımın en sıkışık mülakatını yapıyorum. Ceza’nın dişi balon gibi şişmiş. Amma velakin bir saat sonra Melek Candan Hanım’la (Erçetin) Açıkhava’da konser verecek. Açıkhava’nın daracık kulislerinden birinde beş kişiyiz. Ben, Ceza, fotoğrafçı, Rapstar Ceza tişörtü giymiş menajer Haluk Bey ve niyeyse menajer Haluk Bey’in yanında getirdiği kuzeni... Cam kapalıyken sıcaktan ve havasızlıktan patlıyoruz, camı açınca da sound-check’in gürültüsünden birbirimizi duyamıyoruz.

Her şeye rağmen, Ceza çok efendi bir çocuk. Yakın zamana kadar belediye otobüsüne binerken artık radyo reklamında rap’ini söylediği son model “mimimimimimimi Mitsubishi”yi kullanırken de şımarmamış... Açıkhava konserlerinin patronu Mustafa Oğuz’un toraman oğlu Murat Can’a albüm imzalayıp fotoğraf çektirirken de... Üsküdar stil-Bosphorus Rap’in mucidi Ceza, yeni çıkan albümü “Rapstar”da komşu ve akrabalarına da hürmet ve saygılarını sunan bir delikanlı...

bstp: Birazdan ‘Şehir’ şarkısında Candan Erçetin’le düet yapacaksınız? Nasıl buldunuz birbirinizi?

Ceza: O beni buldu. “Med-Cezir” albümümü beğenmiş, müziğe bakış açılarımız da uyuşuyor. Alternatif müzikler dinlememe rağmen Candan Erçetin beni Türkiye’de etkileyen nadir sanatçılardan. Hayranlığım “Yalan” parçasıyla başladı. O sıralarda annemin hastalığıyla uğraşıyordum. Candan Erçetin de ben de, türümüzün en iyisiyiz. Burcu Güneş’le de düet yaptım ama ondan çok memnun kalmadım.

bstp: Sizinle çalışmak isteyen herkesle söylüyor musunuz?

Ceza: Hayır. Hiç aklınıza gelmeyecek insanları reddettim.

bstp: Kim mesela?

Ceza: İsim vermek istemiyorum ama çok tanınmış insanlar. Benim gittiğim bir yol var, duruşu belli olan insanlarla çalışmak istiyorum. Benim amacım müziğimi sadece rap dinleyenlere değil bütün insanlara dinletmek. Kendimi rap’çiden önce müzisyen olarak görüyorum. Kayseri’den Diyarbakır’a kadar her yerde konserler verdik. İnsanlar “Rap dinlemiyoruz ama Ceza dinliyoruz” dedi. Yurt dışında verdiğim konserlerde de dilimi bilmedikleri halde çok fazla etkileniyorlar ve çok saygı görüyorum. O yüzden kendimden çok eminim. Türkiye’de rap’in tarihini yazıyorum şu anda...

bstp: Türk rap’inin dünyada bir yeri var mı?

Ceza: Artık var. Amerika’dan İngiltere’den, dünyanın her yerinden teklifler geliyor.

bstp: İsveç, Norveç ve Almanya’da konserler verdiniz...

Ceza: Şimdi Belçika, İsviçre ve Fransa’da konserler vereceğim. Belki İngiltere...

bstp: İsveç konserinde ırkçı olduğunuz gerekçesiyle protesto edilmiştiniz.

Ceza: Biz Nefret zamanında ‘Vatan’ diye bir parça yapmıştık. O parçaya dışarıdan bakıldığında bazı söylemler sağcı gibi görülebilir ama o maksatla yapmadık. Hem babamdan, ailemden dolayı hem de kendim, bu faşizm ırkçılık gibi şeylere karşıyım.

bstp: Protestocu seyirciler İsveçli miydi?

Ceza: Yarı yarıya diyebiliriz.

bstp: Orada yaşayan Türkler miydi peki?

Ceza: Hayır, Türkler de değil... Daha başka bir azınlık.

bstp: Kürtler o zaman...

Ceza: Yani. Benim öyle ayrımlarım yok, kürt arkadaşlarım da var laz da.

bstp: Madem rap’in tarihini yazacaksınız, kendinizi aşmak için neler yapıyorsunuz?

Ceza: Son albümde normalde rap’te pek kullanılmayan ritimler ve altyapılar kullandım. Çello, davul, darbuka, davul, kanun ve ut var. Vokalde de farklı şeyler yaptım. Sözler her zamanki gibi kalpten geliyor. Doğru bildiğim şeyleri söylüyorum. Öfke de var.

bstp: Nelere öfkelisiniz?

Ceza: Mesela Irak savaşı. Terörizm. Popstar yarışmaları... Geniş anlamdaysa, insanlık durumları...

bstp: Para kazanmaya başladınız mı?

Ceza: Çok şükür. Daha önce Elektrik İdaresi’nde çalışıyordum. Bir buçuk senedir sadece müzikleyim. Maddiyat yüzünden tamamen müzikle olamıyordum.

bstp: Para kazandıkça hip-hop tavrını sürdürebilecek misiniz?

Ceza: Zor olacak tabii..

bstp: Kıçı kalktı demeye başladılar bile...

Ceza: Diyebilirler. Aynı şeyi onlar başarsaydı başkaları da onlara söyleyecekti, kendileri beceremeyince böyle şeyler söylüyorlar. Ben bu iş için çok ama çok emek verdim. O kadar çok zorluk ve sıkıntı çektim ki...

bstp: Hip-hop tavrı ne demek?

Ceza: İnsanların her istediğine evet dememek. İnsan ne yaptığını bilerek yapıyorsa dışarıdan pek fazla etkilenmiyor. Bir sürü insanı reddetmem de bu yüzden. Yakında inşallah genç arkadaşlara da eğileceğiz.

bstp: Profesyonel anlamda rap’ten para kazanan çok az insan var Türkiye’de.

Ceza: Bence hiç yok. Keşke olsa, ben her zaman rekabete çok açığım. Benim konumum ve anlattığım şeyler zaten belli. Sokakta yanıma gelip saçma sapan şeyler söyleyen gençleri tersleyince de kıçı kalktı oluyor. “Yakında albüm çıkarıp senin yanına geleceğim” diyorlar. İnşallah yani. Ben insanlara çok destek veriyorum ama benim hakkımda küfür tarzı şeyler yazanlar da oluyor. Bana meydan okuyacak insan önce kendisi için iyi kötü bir şeyler yapsın, sonra meydan okusun. Ortalık önümüzde barikat olmaya çalışanlarla dolu. Gerçi biz onları eze eze, kıra kıra geçiyoruz. İnsanlar bana öfkeyle yaklaşırsa daha büyük öfkeyle, sevgiyle yaklaşırsa daha büyük sevgiyle karşılaşır. Türkiye’deki rap ortamında büyük bir özentilik var.

bstp: Dr Fuchs ile birlikte Nefret olarak başladınız ama sonra yollarınız ayrıldı sanki?

Ceza: Nefret hiçbir zaman bitmez. Ben kendi solo albümlerimi çıkardım Fuchs da çıkaracak, sonra yine ortak çalışmalar yapacağız. Zaten Fuchs’un askerliği yüzünden de ayrılmıştık biraz da.

bstp: Ceza Bey, Dostoyevski’nin Suç ve Cezası’nı okudunuz mu?

Ceza: Okumadım. Aslında evde var, babam çok okur. Ben zaten pek okumuyorum, anlattıklarım daha çok duygularıma dayandığı için...

bstp: Okumamaya kararlı mısınız peki?

Ceza: Yooo... Mizah dergilerini hiç kaçırmam mesela. Penguen’den Yiğit Okur’a hayranımdır.

bstp: “Keşke benden önce benim gibi birileri çıkıp rap için bir şeyler yapsaydı” diye düşündünüz mü?

Ceza: Hazıra konmak iyi olabilirdi belki... Ben elektrik teknisyeniydim ama her zaman müzikle ilgili hayaller kurardım. Müzik sayesinde kapıların açılması küçüklüğümden beri en çok istediğim şeydi. Rap’le bunlar gerçekleşti.

bstp: Herhangi bir konuda anında rap söyleyebilir misiniz?

Ceza: Söylerim. Çok ilgi duymadığım konulardaki sözler yüzeysel olabilir ama yine de söylerim.

bstp: O zaman hemen bir konu vereyim: 30 yaş bunalımı yaşayan bir kadın... (Anında rap yapmaya başlıyor)

Ceza: Otuz yaş bunalımından kurtulmak için/Kendini 25 yaşında hissetmelisin/Bunu ben sana söyledim adım Ceza/Her zaman bunu sen bilmelisin/İnsanlar kendilerini bunalıma sokmak için/Birçok çareler aramakta ancak/ Bilememekte sebebini, bilemez hiçbir zaman/Nedenini bilmeden her zaman konuşmak kolay/Kendini kötü hissetme her zaman genç bul kendini/Aynada gördüğün gerçek değil/Sensin içindeki olan gerçektir...

bstp: Evlenmediniz, askere gitmediniz, baba olmadınız. Bunlar bir erkeğin hayatındaki önemli mevzular. Bunlar hakkında da rap söyleyebilir misiniz?

Ceza: Etrafımda gördüklerimle bir yerinden tutturup anlatabilirim. Kekelememek, doğaçlama yapmak, Türkçe’nin hem akıcı hem anlaşılır olması... Rap söylerken bunları oturtmak için zaman gerekiyor. Tiyatrocuların ağız egzersizlerini çalışıyorum mesela. Cümlelerin sessiz ya da sesli harfle bitmesi, hece sayısı, lafların anlamlı bir bütün olması o kadar önemli ki.

bstp: Bu basbayağı şairlik.

Ceza: Tabii. Hatta şairlikten bile zor, çünkü yazdığınız metni melodik ve akıcı olarak insanlar dinletmeniz gerekiyor. Şiir yazmayı çok denemedim ama öyle şeyler yapmayı da planlıyorum.

bstp: Dakikada kaç kelime söyleyebiliyorsunuz?

Ceza: Rekor denemesi yapmadım ama 250 kelime söyleyebiliyorum

bstp: Albümünüzün adının “Panorama Harem” olması planlanıyordu ama “Rapstar” oldu. Bu noktaya nasıl geldiniz?

Ceza: Albüme başladıktan sonra annemin hastalığına yoğunlaştım ve dünyaya bakış açım çok değişti. Özellikle annemin vefatından sonra ister istemez psikolojik olarak çok değiştim. Her şey boş gelmeye başladı ve bu albümü etkiledi. Kimsenin kalbine kırmak istemem ama aslında alaycı bir yanı da var “Rapstar” isminin. Televizyondaki Popstar yarışmalarından dolayı.

bstp: Niye o kadar rahatsız oldunuz? Popstar’dan size ne?

Ceza: Katılanların hepsi halkımız, Türk toplumu. O yarışmaya çıkmak için kapılarda çektikleri eziyet, sahneye çıkınca kim olduklarını ilk kez o programda öğrendiğim jüri tarafından aşağılanmaları... Bu belki o insanların hayatları boyunca ellerine geçen tek şans... Yarışmaya çıkan insanlar da beni rahatsız ediyor. Erkekler çok kaymış bir şekilde çıkıyor. Bayanlar çok açık... Biz albümde g.t deyince herkese batıyor ama televizyonlarda sabahtan akşama kadar g.t görüyoruz.

bstp: Türkiye’nin rapstar’ı mısınız?

Ceza: Aslında biraz espri de var onda. Ben rapstar olarak ortaya çıkmadım. O şekilde çıkmak için MTV rapçisi olmak gerek. Şöyle altın zincirler filan...

bstp: Kendi çapınızda Türkiye’nin rapstarı’sınız ama...

Ceza: Türkiye’nin diye bir şey yok, dünyanın Ceza’sıyım. İddiam her zaman var. Konserlerde de albümlerde de herkese meydan okudum. Bazıları “Ceza’dan daha iyileri varken, Ceza nasıl fırladı?” diye yazıyor sağda solda... Hani nerede? Hiç göremiyoruz Ceza’dan daha iyisini? Her şehirde insanları sahneye davet ediyorum. Ben 100 bin satarken birisi çıkıp 500 bin satsın o kadar çok hoşuma gider ki... Bence çok satan insanlar da olacak, onlar paradan puldan, karıdan kızdan, daha oynak şeylerden bahsedecek. Onlar da olsun, daha protest, daha sert insanlar da olsun...

bstp: Siz de böyle oynak konulara takılsaydınız daha çok mu satardınız?

Ceza: Evet. Mesela Yurtsever Kardeşler diye birleri çıktı, bu tür şeylerden söz eden ama beş para etmez yaptıkları. Benim için başarı sadece satış değildir. 15 kişinin önüne çıkınca da heyecandan elim ayağım titrer, 5 bin kişinin önünde de... O ruhun kaybolacağını zannetmiyorum. Ama şu anda gayet özgür hissediyorum kendimi. Anlatmak istediğim her şeyi anlatıyorum.

bstp: Efsane olacak mısınız zamanla?

Ceza: İşi çok severek yaptığım için gittiği kadar gitsin istiyorum, bu arada efsane olursak da olalım...

Basatap Dergisi Eylül 2004 Sayısı.....

6/26/2006 12:53:03 AM
 
Bugün 17 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!